GÖNÜLLERE HİTAB - İnsanın helakına sebep olan iki şey!

GÖNÜLLERE HİTAB

İnsanın helakına sebeb olan iki şey!

Kurbanım, canlarım insanların helaki iki şeydendir, diyor büyükler. İki şeydendir insanın helaki,

1) Hürmeti terk etmek

2) Nimeti unutmak

Yani, hatta hazreti Ömer r.a Ebu Musa el Eşari’yi vali olarak tayin ediyor zamanında, ona da bir emirname gönderiyor. Emirnamenin başında da şu yazıyor: “Ya Ebu Musa el Eşari! Yani, Ya Ebu Musa! Sakın otlağı bulup, her şeyi unutan davarlar gibi olma!”

Evliyaya yazmış mübarek ya…

Yani vali oldun, Allah sana nimetini genişletti, sakın ha sakın otlağı bulup da her şeyi unutan davarlar gibi olma, yazmış mübarek ya.

 Ebu Musa’ya… ya anlatabiliyor muyum?

 O yüzden canlar, Allah için hiçbir şeyi küçümsemeyin, inşallah gayret edin. Aşk ile muhabbet ile sevgi ile … Ondan sonra Mevla’m kapıları açar. Hiçbir yardımı hiçbir ameli hiçbir kardeşinin koşmasını gayretini küçümseme, sen daha büyüğünü yapmaya çalış. Hiçbir kardeşinin hizmetini, gayretini eleştirmeyin! Eleştireceğine daha iyisini ortaya koy. Ben bunlara kapalıyım. Cevap olarak yani, bir hizmetin eleştirilmesi. Ama daha güzeliyle gelmen lazım. Daha güzeli var hocam bende, bu kardeş Allah razı olsun bu kadar yaptı ama bak bu daha güzel olmaz mı? Bu bunun bir perde üstü değil mi? diye gel. Hizmette yarışın, gayrette yarışın, eleştiride yarışmayın kesinlikle. Kayar düşersin. Küçümsemeyin.

     Sultan Ahmet camiini gördünüz. Blue mosque.  Girmeyen yoktur. Nasıl bir camii dimi… muhteşem bir şey canlar gördünüz dimi? Nasıl muhteşem bir camii… Ayasofya’ya nispet olarak yapıldı zaten. Şimdi bunu yaptıran padişah kim? 1. Ahmet. Padişah 1. Ahmet yaptırdı bunu. Bu vefat ediyor, padişahımız vefat ediyor, 1. Ahmet. Padişahı rüyada görüyorlar. Rüyada görüyorlar diyorlar ki!

     Tabi akıllarına kazınan tek şey, en büyük şey, bir insanın eseri oluyor dimi. Bir insanın eseri oluyor. Maneviyatta şimdi hacı babayla karşılaşsan, ilk şey rahmetlinin, cemaatim, dergahım nasıl? Haleti ruhiyesin oluyo inanın. Hani evlatlarım nasıl, dergahım nasıl? Çünkü onun eseri o. 1. Ahmet’in de eseri…

     Ondan sonra Sultan Ahmet’e demiş ki, rüyasındaki şahıs: “Allah sana camii hayrından dolayı nasıl muamele etti” diye, soru sormuş. O da derki: Camii hususunda fazla bir şeye nail olamamışım aslında. Bakın camii hususunda. Bakın Sultan Ahmet’ten bahsediyoruz ha…  Fazla bir şeye nail olamamışım aslında ama bir şey dışında! Yani; Bir Müslüman bir yardım gayesiyle camiye koymak için bir kerpiç getirmişti, kerpici kucağında getirmişti. Bende tevazu gösterdim. Ondan sonra gönlü olsun diye, o kerpicin caminin inşaatında kullanılmasına muvaffak etmiştim diyor. İşte Allah benim camii hayrımı o kerpiç hürmetine kabul etmiş. Enteresan değil mi? Allah Allah, Sübhanallah. Yani, o kerpiç hürmetine. Rabbim benim ondan sonra camii hayrımı kabul etmiş diyor, mübarek.

       Hacı Yasin Aydemir Sohbeti- Belçika