GERÇEK TASAVVUF - Sufilerin ilimlerinin kaynağı
Sayı 1
Mürşidimiz, Şeyhu’l-İslam Ebu’n-Necib Abdulkahir es-Sühreverdi, hicri 560, miladi 1165 senesinin Şevval ayında, bize, bizzat yazdırarak şunu rivayet etti;
Ebu Musa el-Eş’ari (r.a.), Rasulullahîn (s.a.v.) şöyle buyurduğunu haber verdi.
“Benim ve Allahu Teala’nın beni kendisi için gönderdiği islamın misali; şu adamın durumuna benzer adam kavmine gelerek: “Ey kavmim! Ben, gözlerimle, size saldırmak üzere yola çıkan bir ordu gördüm. Korkunç tehlike haber veriyorum. Başınızın çaresine bakın. Kendinizi kurtarın!” diye seslendi.
Onlardan bir kısmı adama inandı ve gece yola çıkarak ellerindeki zaman içinde yol aldılar ve kurtuldular. Diğerleri de adamı yalanlayıp hiç yerlerinden kımıldamadan kaldılar. Sabahleyin düşman ordusu bunlara saldırdı. Köklerini kazıyıp hepsini helak etti. İşte, bana itaat edip getirdiklerime uyan kimsenin misali birinci kurtulanlar gibidir. Bana isyan edip hak olarak getirdiğim şeyleri yalanlayanın durumu da; ikinci helak olanlar gibidir.” (Buhari, Rikak,26)
Resulullah (a.s.) diğer bir hadislerinde şöyle buyurmuştur.
“Allahu Teala’nın benimle gönderidiği hidayet ve ilmin misali; yeryüzüne yağan bol bir yağmura benzer. Yeryüzündeki toprağın bir kısmı, suyu içine çekerek bir çok ot ve yeşillikler bitirir. Bazı topraklar vardır ki, suyu içine çekmeden göl gibi suyu tutar ve toplar. Allahu Teala ondan insanları faydalandırır; kendileri içerler, hayvanlarını sularlar ve onu ziraatta kullanırlar. Bazı topraklar da vardır ki, kaygandır; ne suyu içine çekip yeşillik bitirir, ne de onu tutarak istifadeye hazır hale getirir.
İşte, Allah’ın dininde derin anlayış ve ilim sahibi olan, Allahu Teala’nın benimle gönderdiği ilimle menfaatlenen, ilim bilen ve öğreten kimsenin misali, temiz, verimli toprak gibidir.
Bu birinci gibi alim ve amil olmayıp sadece bildiğini aktaran kimsenin misali de; suyu tutup istifadeye hazır bulunduran toprak gibidir.
Allhu Teala’nın benimle gönderdiği hidayeti kabul etmeyen kimse ise; yağan bolca yağmurdan hiçbir menfaati olmayan kaygan toprak gibidir.” (Buhari, ilim,20)
Kaynak: Avarifü'l Mearif - Şihabüddin Sühreverdi