SÜNNET-İ SENİYYE - Eşlerin Birbirleri Üzerinde Hakları
Kadının, kocası üzerindeki hakkının bilincinde olması, kadının kocasına itaat etmesi niyetinde yaşaması gerekir.
Kadının, kocası üzerindeki hakkının bilincinde olması, kadının kocasına itaat etmesi niyetinde yaşaması gerekir.
أ بو هُرَيرَوةَ رفعه: لَوْ كُنْتُ آمِرًا أحَدًا أَنْ يَسْجُدَ لأَ حَدٍ لأَمَرْتُ الزوجة أَنْ تَثْجُدَ لِزَوْ جِهَا
Ebu Hureyre r.a anlatıyor:
Peygamber efendimiz s.a.v şöyle buyurdular: “Bir kimsenin bir başkasına secde etmesini emredecek olsaydım kadının kocasına secde etmesine emrederdim.”
Kadının kocasını razı etmeye çalışması sevap ve sünnettir. Bu şekilde sünnet üzere ölmüş olur.
İslâma uygun olmayan şeylerde kocasına itaat etmesi güzellikle onu düzeltmeye çalışması gerekir.
Ümmü Seleme r.a. anlatıyor:
Peygamber efendimiz s.a.v. şöyle buyurdular: “Kocası kendisinden razı olarak ölen kadın cennete girer.”
Hanımını yatağa çağırdığında (geçerli bir mazereti) yoksa kadının icabet etmesi gerekir. Kadının bir özrü varsa kocasının anlayışlı davranması,cinsel ilişkiye girmeyecek olsada kocasının yatağına gitmesi sünnete uygun olandır. Eşlerin birbirlerine sevdiklerini söylemesi sünnettir.
أبو هُرَيْرَ رفعه: وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ مَا مِنْ رَجُلٍ يَدعُٯ امْرَ أَتَهُ إِلَى فِرَاشِه فَتأْبَى عَلَيْهِ٬ إِلاَّ كَانَ الَّذِي فِي ال سَّمَا ءِ سَا خِيطًا عَلَيْهَا حَتَّى يَرْضَى عَنْهَا زوجها
Ebu Hureyre r.a. anlatıyor:
Peygamber efendimiz s.a.v şöyle buyurdular: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; Hiçbir adam yoktur ki; karısını yatağa davet eder de o gelmezse kocasını razı edinceye kadar gökteki bütün varlıklar o kadına gazab etmiş olmasın”
Kadın, kocasının yatağını terk ederek gecelerse yatağa dönünceye kadar melekler ona lanet eder.
Barışmaya çalışmaları, hatalı olanın özür dilemesi, kocanın da kadının gönlünü almaya çalışması sünnete uygun olandır.
Kocası, kendisine baktığında mesrur(sevinçli) eden,kocasını tatmin eden, emrettiğinde itaat eden, nefsinde ve malında kocasının hoşlanmadığı bir şeyi yapmayan kadın peygamber efendimiz s.a.v. tarafından övülmüştür.
Koca da hanımına karşı bunları yapması sünnete uygun olanıdır.
أبو هُرَيْرَةَ: قِيلَ لِرَ سُولِ الله صلى الله عليه وسلم أَيُّ النِّسَاءِ حَيْرٌ ؟ قَالَ: الَّي تَسُرَّهُ إِذَا نَظَرَ ٬ وَتُطِيعُهُ إِذَاأَمَرَ ٬ وَلا تُخَلِفُهُ فِي نَفْسِهَا ولا مَالِهَا بِمَا يَكْرَهُ.
Ebu Hureyre r.a. anlatıyor: Peygamber efendimiz s.a.v.’e hangi kadın daha hayırlıdır diye sorulduğunda: “Kocası, kendisine baktığında onu mesrur, eden emrettiğinde itaat eden nefsinde ve malında kocasının hoşlanmadığı bir şeyi yapmayan kadın” buyurdular.
Mümin, Allah’a karşı olan takvasındaki hayırdan sonra evleneceği kadının saliha bir kadın olmasını istemelidir. Kadının yemin ettiğinde yeminini tutması, kocasının da tutması gerekir. Kocası yanından ayrılıp uzaklaştığında hem kendinim hem de malını korumak sureti ile ona sadık kalmaya önem vermesi gerekir.
Ebu Ümame r.a. anlatıyor :
Peygamber efendimiz s.a.v. şöyle buyurdular: “Mümin Allah’a karşı olan takvasındaki hayırdan sonra saliha bir kadaından istifade ettiği kadar hiçbir şeyden istifade etmemiştir. Çünkü ona emrettiğinde itaat eder, baktığında onu mesrur eder, yemin ettiğinde yemininde durur, yanından ayrılıp uzaklaştığında hem kendini hem de malını korumak sureti ile ona sadık kalır”
Ebu Said r.a. anlatıyor: “Bir adam kızını Peygamber Efendimiz s.a.v.’e getirip: “Bu kızım evlenmek istemiyor” deyince, Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu: “Babanı dinle.” Kız: “Seni hak ile gönderene yemin olsun ki; Bana kocanın karısı üzerindeki hakkının ne olduğunu bildirmeden evlenmem” deyince, Peygamber Efendimiz s.a.v. şöyle buyurdular: “Kocanın karısı üzerindeki hakkı: Kocanın cerahatli bir yarası olsa, kadın orayı diliyle yalasa veya burnunun iki deliğinden irin ya da kan aksa, kadında onu yutsa yinede kocanın hakkını ödeyemez.” Bunun üzerine kız: “Seni hak ile gönderene yemin olsun ki; Ben, ebedi evlenmeyeceğim” deyince, Peygamber Efendimiz s.a.v. şöyle buyurdular: “Onları, ancak izinleri bulunursa evlendirin.”
Kocasına isyan etmiş olan kadının bir an önce vazgeçmeye çaba göstermesi gerekir. İzinsiz evinden uzaklaşmış olan kadın bir an önce dönmeye çalışmalıdır. Kadının elbisesinin eteklerini yere sürtmemesi gerekir. Kadın, mecbur kalması dışında kocasını şikayet etmekten sakınmalıdır. Kadının çocuklarına iyi davranması, çocuklarına merhamet etmeleri, kocalarını sıkıntıya sokmamaya önem göstermeleri gerekir.
Ebu Ümame r.a. anlatıyor: “Beraberinde; biri karnında diğeri önünde sevk ettiği iki çocuğu olan bir kadın Peygamber Efendimiz s.a.v.’e geldi. Peygamber Efendimiz s.a.v. şöyle buyurdular: Kadınlar çocuklarını karınlarında taşıyanlardır, onları doğuranlardır ve çok merhametlidirler.
Kocalarına yaptıkları eziyetler bulunmayacak olsa namaz kılanları cennete girer.”
Kadınlara hayr tavsiyesinde bulunmak, kişinin sabırla hanımına yumuşak davranması, kadını kırmamaya özen göstermesi, onu sevgiyle besleyerek hayr işlerine sevk etmesi, onların hassas olduğunu bilerek davranması, sünnete uygun olanıdır.
أبو هُرَيْرَ ة: عَنٍ ال نَّبِيِّ صلى الله علىه وسلم ا سْتَوْصُوا بِا لنِّسَا ءِ٬ فإِنَّ الْمَرْ أَةَ خُلِقَتْ مِنْ ضِلَعٍ أعوج٬ وإِنَّ أَعْوَجَ مَا فِي ال ضِّلَعْ أَعْلاَهُ٬ فَإِنْ ذَهَبْتَ تُقِيمُهُ كَسَرْتَهُ٬ وَإِنْ تَرَكْتَهُ لَمْ يَزَلْ أَعْوَجَ٬ فاسْتَوْصُوا بِا لنِّسَا ءِ خَيْرًا
Ebu Hureyre r.a. anlatıyor:
Peygamber efendimiz s.a.v şöyle buyurdular: “Kadınlarınıza hayr tavsiyelerde bulununuz. Zira kadın eğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Şüphesiz, kaburganın en eğrı yeri en üst kısmıdır; onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, olduğu gibi bırakırsan sürekli eğri kalır. Kadınlarınıza hayr tavsiyelerde bulununuz.”
Koca, eşini hayat arkadaşını olduğunu bilincinde hayatını sürmeli, eşine dair hayr talbinde bulunması sünnettir. Kocanın hanımına malik olmadığını ancak cinsel hakkına malik olduğnu bilincinde haraket etmesi sünnet ile sabittir. Hayasızlık yaptıklarında ilk önce nasihat etmek, tekrar ederse yatağını ayırmak, tekrar ederse hafifçe dövmek gerekir, veya tepkiyi bir şekilde ifade etmek gerekir. Sizin, hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi onlarında sizin üzerinizde hakkları olduğunun bilincinde haraket etmek sünnettir. Onların sizin üzerinizde hakları; giyinmelerinde ve yemeklerinde onlara ihsanda bulunmanızdır, kocanın hanımına hediye alması sünnettir.
Sürpriz ihsanda bulunması sünnettir. Hanımına aldığı giysiyi, her ikisininde beğenmesi, bunların islami ölçüde olmasına önem vermesi gerekir.
Amr b. el-Ahvas r.a anlatıyor:
Peygamber efendimiz s.a.v şöyle buyurdular: “Dikkat edin! Kadınlara dair hayr isteğinde bulunun. Zira onlar sizin yardımcılarınızdır. Açık bir hayasızlık yapacak olmaları hariç başka hiçbir şeylerinize malik değilsiniz. Hayasızlık yaparlarsa yataklarını ayırın ve iz bırakmayacak şekilde onları dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Sizin, hanımlarınız üzerinde haklarınız olduğu gibi, onların da sizler üzerinde hakları vardır.”
Kocanın hanımıyla aynı yemeği paylaşması sünnettir. Dışarıda veya başka yerde hanımını bırakarak fazlaca harcama yapmaktan kaçınması, ailesini önemsemesi gerekir. Giysi konusunda da hanımını kendisi gibi önemsemeli, hanımına “çirkinsin” demek gibi söylemlerden kaçınmalı, hanımının güzel olduğunu ifade etmesi sünnettir. Beğendiğini, hoşlandığını söylemeli, hatalarını yüzüne vurmaktan sakınmalı, kendi evinin dışında onu yalnız bırakmamalıdır.
Hz. Ali r.a. anlatıyor: “Velid Bin Ukbe’nin hanımı Peygamber Efendimiz s.a.v. gelip: “Ey Allah’ın Rasulu! Velid beni dövüyor.” deyince Efendimiz s.a.v.: “ Ona deki: Rasulullah s.a.v. beni koruması altına aldı.” Çok geçmeden kadın tekrar gelip: “(Bunu söyleyince) beni daha çok dövdü” dedi.
Bunun üzerine s.a.v. elbisesinin ufak saçağını alıp ona verdi ve şöyle dedi: “ Ona deki: Rasulullah beni korumasına aldı.” Kadın gitti, çok geçmeden tekrar geldi ve: “Beni daha çok dövdü”dedi. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v. ellerini semaya doğru kaldırıp şöyle dedi: “Allah’ım! Velid’i sana havale ediyorum, bana iki kere isyan edip günaha girdi.”
Kadınların islami olmayan isteklerine karşı koymak onları vazgeçirmek gerekir. Namahrem kadınların erkek için tehlikeli olduğunun bilincinde haraket edilmeli. Kişinin kendi hanımıyla (fitne) imtihan olduğunu bilerek haraket etmesi gerekir. Kişinin hanımıyla koşu yapması sünnettir. Onun kazanmasını sağlamakta sünnettir. Onu hoşnut etmek maksadıyla da olsa oynaşmak sünnettir.
وعنها قَالَتْ : سَابَقَنِى رسول الله صلى الله عليه وسلم فَسَبَقْتُهُ
Hz. Aişe r.a anlatıyor:” Rasulullah benimle yarıştı, ben onu geçtim.”
Kaynak:
4000 madde de cem edilen sünnet, müstehab ve edepler